Ağaçlar, toprak üzerinde durağan gibi görünseler de sürekli bir hareket ve dönüşüm içindedirler. Bu dinamizmin merkezinde, birçoğumuzun tanımadığı kambiyum dokusu vardır. Ağaçların kalınlaşmasını ve gövde içindeki iletim sistemlerinin gelişmesini sağlayan bu ince tabaka, bitki büyümesinde hayati bir rol oynar.
Kambiyum, çok yıllık odunsu bitkilerde yer alan bir doku şeklidir. İki temel kambiyum dokusu tanımlanabilir.
Mantar kambiyumu (diğer adıyla fellojen) ağaçtaki kabuğun bir kısmını oluşturan özel bir dokudur. Mantar kambiyumu dış kabuk ile floem arasında yer alır;
epidermisin (yani en dış örtü tabakasının) altında oluşur ve dışarıya doğru mantar dokusu (koruyucu, su geçirmez hücreler), içeriye doğru ise bitkinin çevre şartlarına uyumunu detekleyecek dokular üretir. Zamanla bu dokular mantarlaşır, ölü hücreler haline gelir ve ağacın dış yüzeyinde çatlamış, kalın bir kabuk görünümü kazanır; kabuk gövdeyi dış etkenlerden, su kaybından ve zararlılardan korur.İki kambiyum tipi arasındaki temel farkları aşağıdaki tabloda özetleyebiliriz:
Özellik | Vasküler Kambiyum | Mantar Kambiyumu (Fellojen) |
---|---|---|
Konum | Ksilem ve floem arasında | Floemin dışında, epidermis altında |
Ürettiği Doku | Sekonder ksilem ve floem | Mantar hücreleri (periderm) |
Görev | İletim ve kalınlaşma | Koruma (kabuk oluşumu) |
Canlılık Durumu | Sürekli aktiftir | Genellikle geçici |
Vasküler kambiyum sayesinde bitkiler yalnızca boyca değil, kalınlık çapında da büyüyebilir. Bu büyüme, ağaçlarda yıllık halkaların oluşmasını sağlar.
Bitkilerin büyümesini yöneten sistem oldukça karmaşıktır. Kambiyumun çalışmasını düzenleyen en önemli etkenlerden biri auksin adlı bir bitki hormonudur. Bu hormon, bitkinin uç kısımlarında (yani büyüme noktalarında) üretilir ve aşağı doğru taşınarak kambiyum hücrelerine bölünmeye devam et sinyali verir. Bilim insanları, bitkilerin genetik yapısında kambiyumun ne zaman ve nerede çalışacağını belirleyen özel genler keşfetmiştir; bu genler sayesinde kambiyum, doğru yerde ve doğru zamanda çalışarak ağacın dengeli bir şekilde büyümesini sağlar.
Bir ağacın gövdesinde her yıl oluşan halkalar, kambiyumun mevsimsel faaliyetlerinin bir sonucudur. Bu halkalar iki ana bölümden oluşur:
Bu iki farklı yapı bir araya geldiğinde, her yılın sonunda gövdede bir yıllık halka oluşur. Böylece her yılın sonunda gövdede yeni bir halka eklenmiş olur. Halkaların kalınlığı, o yılki çevresel koşullara bağlı olarak değişir. Bol su ve uygun sıcaklık koşullarında geniş halkalar, stresli koşullarda ise dar halkalar meydana gelir. Kambiyumun faaliyetleri sonucu oluşan yıllık halkalar, ağacın yaşam öyküsünü adeta bir kitap gibi saklar. Bu halkalar sayesinde bir ağacın kaç yaşında olduğu kolayca belirlenebilir. Ağaçların yıllık gelişim halkaları ağacın yaşı dışında da bilgiler barındırır. Dendrokronoloji bilimi ağaçların yaş halkalarını inceler. Her bir halka, oluştuğu yılın çevresel koşullarını da yansıtır. Geniş halkalar bol yağışlı ve elverişli bir yılı, dar halkalar ise kuraklık, hastalık ya da başka stres faktörlerinin etkili olduğu bir yılı gösterir. Bu nedenle dendrokronoloji, geçmiş iklimlerin yeniden inşasında, arkeolojik kazılarda tarihi yapıların yaşını belirlemede, hatta büyük volkanik patlamaların tarihlendirilmesinde bile kullanılır. Bu bilim dalı sayesinde yalnızca ağaçların değil, aynı zamanda insanlık tarihinin de daha net bir şekilde okunması mümkün olur.
Sonuç olarak kambiyum, sessizce ama sürekli çalışan, ağaçların ömrü boyunca büyümelerini sağlayan ince, silindirik bir hücre tabakasıdır. Ksilem ile floem arasında yer alır ve hücre bölünmeleriyle hem içe doğru sekonder ksilem (odun boruları), dışa doğru sekonder floem (soymuk boruları) hücreleri üretir. Bu bölünmeler sayesinde bitkinin gövdesi kalınlaşır.